top of page
Ara

VE TANRI BİZE CİHAN'I VERDİ!

  • Yazarın fotoğrafı: aytekakcakaya
    aytekakcakaya
  • 4 Ağu 2017
  • 4 dakikada okunur

Uzun zamandır hasret kaldığımız gitar müziğine, Cihan Tanrıverdi sayesinde doyuyoruz. İçinde sekiz tane enstrümantal gitar parçası, üç tane de sözlü şarkının yer aldığı Kalan Müzik etiketiyle raflarda ve dijital ortamlarda yerini alan, Cihan Tanrıverdi'nin ilk albümü "Mayranuş" yayınlandı.

Bizde Gitar Koçu ekibi olarak boş durmadık ve Cihan Tanrıverdi ile albümü ve müzik hayatı üzerine kısa bir röportaj yaptık.

 

Cihan bu güzel ve emek dolu albümü bize kazandırdığın için teşekkür ederiz. Albüm için ilk adımları nasıl attın , seni motive eden neydi ve yaşadığın zorluklar oldu mu ? Olduysa bunları nasıl aştın ?

Öncelikle Gitar Koçu takipçilerine selamlar, saygılar, ben teşekkür ederim. Yıllarca dinledim, çalıştım, biriktirdim, bir sürü farklı albümde çaldım vs ve bir gün kendi home studiomu kurmaya karar verdim. Çünkü iyi bir kayıt çalabilmek için sürekli kayıt yapmak gerekiyor, gerek tuşe, gerek ton, gerek metronom sorunlarını çözmek için. Sonrasında aklımdaki fikirleri kaydetmeye başladım ve ortaya bir sürü şey çıktı. Neden bir albüm yapmıyorum dedim kendi kendime ve yaptığım tüm parçaları gözden geçirdim. Bazılarını eledim ya da yeni bir şeyler ekledim. Düzenlemelerini de bitirince hazırım dedim.

Beni motive eden dünyadaki farklı gitarist projeleriydi. Paul Gilbert, Jason Becker, Malmsteen vs benden daha erken davranmışlardı ve ben geç kaldığımı bile düşünüyordum.

Bu albümde bir çok kişi yer aldı. Çok kıymetli arkadaşlarım ve ağabeylerim. Hepsinin müsait zamanlarında stüdyoya girmek için bekledim ve bu da tahmin ettiğim bitirme süresini uzattı. Çünkü çok yoğun insanlar ve onların boş vakitlerini yakalamak zor oldu.

Yapım şirketi olarak Kalan Müzik’e gitmek istedim çünkü ülkemizde en çok değer verdiğim müzik şirketidir ve yaptığım parçaların etnik bir tarafı da olduğu için doğru yerin orası olduğunu düşündüm.

Hasan Saltık’a albümü kabullendirmem de biraz zaman aldı. Daha etnik, yöresel bir şeyler bekledi ve Kaşık Havası, Şad Olup Gülmedim parçaları ile arayı bulduk .

Tüm bunların yaşanması, olması, bitmesi tam 3 yılımı aldı. Sabrettim, gerçekten iyi sabrettim ve başardım : )

Albümde çeşit çeşit yöresel enstrümanlar kullanılıyor.Albümün ana teması gibi. Bu fikir nasıl gelişti ?

Albüm fikri ortaya çıkınca yakın dostlarıma dinletip fikirlerini, eleştirilerini alıyordum. Bir gün yaklaşık 10 yıldır beraber çalıp vakit geçirdiğim ağabeyim, dostum, manevi babam Olcay Bozkurt bana "Anneni, babanı, aileni gözlemle; nasıl insanlar, nasıl yaşıyorlar" dedi ve dediğini yaptım; düşündüm. Annem ve babam köyde doğup büyümüş, Anadolu insanlarıdır. Sonrasında Almanya, İsviçre, Yunanistan vb Avrupa’nın bir çok yerine gitmiş, yaşamış insanlar. Ben de Almanya’da doğdum. Fakat tüm bu durumlar kendi kimliklerini ve kültürlerini değiştirmemiş ve yozlaştırmamış. Benim de öyle. Bir tarafta sevdiğim müzikler diğer tarafta kendi kültürümün müziği…

Gitar müziğini çok araştırdım , dinledim ama sadece orada kalmadım. Etnik müzikler, makamlarımız, türkülerimiz, jazz, fusion vs vs bütün dinlediklerimden bir sürü şey sevdim ve çaldım. Toplamında "Mayranuş" ortaya çıktı ve bence bir gitarist albümünden fazlası ortaya çıktı. Çünkü taptığımız ekol gitaristler licklerden ibaret (bazıları hariç). Bu kötüdür diye demiyorum sonuçta onlar olmasaydı ben böyle gitar çalamıyor olacaktım ya da biz çalamıyor olacaktık... Kültürel olarak bir çok zenginliğimiz var ve bunları doğru sentezleyip çok farklı işler yapabileceğimizi ve çok fazla insana ulaşabileceğimizi düşünüyorum. Satriani’nin Aşık Veysel mevzusu gibi.

Özellikle bir tek formda parçalar yapmak istemedim, yapamazdım da sanırım. Çünkü günlük hayatta da o şekilde müzik dinleyemiyorum. Mozart Requiem dinledikten sonra Meshuggah Future Breed Machine ondan sonra Bedük ya da Pleasure vs dinliyorum mesela. Ya da sayamadığım farklı sanatçılar, müzikal formlar… Bu da ürettiğim şeylerdeki çeşitliliği ortaya çıkardı.

Mesela Jason Becker ya da B.B.King ya da George Benson dinlerken 1. parçadan sonra 7. yada 8. parçanın nasıl bir şey olabileceğini hepimiz tahmin edebiliriz. (Licklerden ibaret derken değinmek istediğim konu buydu.) Biraz fazla bencilce geliyor bana... : ) İsmini vermek istemediğim baba gitaristlerin bazı albümleri, parçaları backing track gibi, davul standart bir loop, bas gitar da öyle, gitar uçuşuyor ama : ) Bunu kendi albümümde aşmaya çalıştım...

Yöresel enstrümanlar kullanmak istememdeki sebep öncelikle o sazları seviyor olmamdı ve neden kullanılmasındı ana fikrim. Evet ben gitar çalabiliyorum ama müzikalite, armoni, estetik de önemli şeyler ya da fikirler çok önemli …

Gitar çalmaya nasıl karar verdin , hikayeni anlatır mısın ?

Ailemde hep müzikli bir ortam vardı. Bir büyük ağabeyim Almanya’da konservatuvar okudu; yan flütçüdür. Babam bağlama çalar. Dört-beş yaşlarımda oyuncak reyonunda gitarlara koşarmışım, televizyonda müzik çalınca karşısına geçip çalıyormuş gibi yaparmışım. : )

En büyük ağabeyim gitar çalmaya karar vermişti ve kursa yazılıp bir gitar aldı. Beni de kursuna yanında götürüyordu; hem de geziyorduk. 8 yaşımda falandım. Derslere de alıyordu beni, köşeden izliyordum. Eve döndükten sonra ağabeyim işe gidince kursta gördüklerimi çalışıyordum, bir süre sonra bunu fark eden ağabeyim kızmaya başlamıştı ve gitarını benden saklamaya başladı. : ) Sonrasında yurt dışına gitmeye karar verince gitarını bana bıraktı.

Çok hevesliydim, müzik okuyan ağabeyim de durumu fark etmişti. Okulundan sürekli CD'ler, albümler gönderiyordu. Steve Vai, Joe Satriani, Kiss, Chick Corea, Thelonious Monk, Laço Tayf , Aziza Mustafa Zadeh, Habbecik vs dinleyip, kulaktan üstüne çalmaya çalışıyordum parçaların.

Bu çeşitliliği temelde bana veren ağabeyimdir. Farkında olmadan kulağım, emprovizelerim, müzikal çeşitliliğim gelişmiş oldu. Ama özellikle gitarist parçalarında ya da yoğun gitar riffli parçalarda çok zorlanıyordum çünkü çalınan şeyi biri göstermediği için çıkarmaya bazen günlerce uğraşmam gerekiyordu. Sar yeniden dinle, çalmaya çalış; sürekli böyle çalıştım. Mesela Sweep Picking tekniğini algılayamamıştım. Nasıl böyle bir ses çıkabilir diye. : ) Göremiyorum ve çocuğum. Sonrasında bilgisayarım olunca daha çabuk bir ilerleme oldu.

Gelecek planların neler ve konserler olacak mı ?

Sürekli yeni parçalar yapıyorum, aklıma hep yeni fikirler geliyor. Çok fazla planım var ve hangisini hayata geçirsem diye karar veremiyorum. Yaz sonunda ya da sonbaharda bir lansman konseri planlıyorum. Bir taraftan okulum var ve mevcutta yer aldığım farklı projeler var. Umarım hepsine yetişebilirim ve umarım güzel bir şeyler yapabiliyorumdur.

Umarım benden daha iyi işler yapabilecek arkadaşlarıma bir önayak olabilirim. Sevgiler , saygılar…

 

Cihan'a bize zaman ayırdığı için çok teşekkür ediyoruz ve müzik yaşantısında başarılar diliyoruz. Gitar Koçu olarak her zaman destekçiniz Cihan! Bu güzel albümü bize kazandırdığın için teşekkürler.

 

Gitar Koçu Hesapları:

Abone olmayı, paylaşmayı, yorum yapmayı unutma ama en önemlisi... KOÇ GİBİ KAL!

Comments

bottom of page